30 küsür yıldır klima sektöründe çalışan biri olarak ,termodinamik kuralları çerçevesinde ,almamız gerek önlemleri aşağıda sıraladım.
1-Dışardan aldığımız ısı esas olarak iki çeşittir.Konveksiyonla ve radyasyonla )yada ışımayla).Temasla olan ısı kazancı şu anda konumuz dışı.
2-Konveksiyonla olan ısı alışımız dış hava sıcaklığı ve ten sıcaklığı arasındaki fark la oluşur ve havanın hızı vs birçok değişkene bağlıdır.
Dışarda yürüyorsak buna karşı yapabileceğimiz çok şey yoktur.
3-Güneşten ışımayla olan ısı kazancı.Bu kazanç yukarda 2 nolu maddede verdiğim konveksiyonla olan ısı alışımıza ek olarak gelecektir.
İşte bunu azaltma imkanımız var.
4-Her yüzeyin ısı soğurma kapasitesi farklıdır.Örneğin siyah yüzeyde ısı soğurma %94 iken ,açık renkli yüzeylerde bu %25 e kadar düşmektedir.
Saçlarımız siyah olduğu için (genellikle ) açık renk bir şapka giymek ışımayla gelen ısı kazancını %350 düşürmeye neden olacaktır.
5-Başımıza koyduğumuz şapkada bir hava boşluğu varsa (fötr şapka ,baret gibi ) ışımayla gelen ısı kazancı çok da fazla azalacaktır.
Aradaki hava boşluğundan dolayı ısı kazancı büyük oranda konveksiyona dönüşecek ve hava boşluğu izolasyon olarak davranacaktır.
Sonuç olarak mutlaka ama mutlaka şapka takmadan açık hava ya çıkmamak gerekiyor.Ancak öğle sıcağında çoluk çocuk hiçbirinin
başında bir şapka takmadan yürüyenleri görüyorum.Eskiden şapkası olmayan gazeteden yelken şapka yapar gene başını korurdu.
6-Açık renk giysi ,gömlek /bluz vs de giymek aynı şekilde ışımayla olan ısı kazancını büyük oranda azaltacaktır.
7-Bu konuda bir yalnış algı var.Öğle güneşi altında koyu renkli bez şemşiyelerin ,tentelerin aldatıcı gölgesinde saatlerce oturanlar hatta içki içenler görüyorum.
Burda iki yalnış var.
Birincisi dış hava sıcaklığından olan 38-40’C ısı kazancı aynen duruyor.İkincisi koyu renkli şemşiyelerin bezi ışımayla ısımakta ve gene radyasyonla altında oturanlara ek olarak bu ısıyı iletmektedir.Hele şemşiye parabolunun odağında oturanlara allah kolaylık versin diyorum.
8-Bol su içmek.
Vücudumuzun sıcakla mücadelesi iki şekilde oluyor.Bir dışarı konveksiyonla ısı atmak ve terleyerek ısı atmak.
9-Ten sıcaklığımız genellikle 27-28’c civarında olduğu için bunun üstü dış hava sıcaklıklarında maalesef ısı atışı değil alışı gerçekleşiyor.
Vücudumzuda ten sıcaklığımız arttırak ,dış hava ile sıcaklık farkını azaltarak bu ısı alışını azaltmaya çalışıyor.
10-Yazın bir diğer ısı atışımız terlemeyle oluşuyor, ki yüksek sıcaklıKlarda tek ısı atışımız budur.
Terlemeyle ilgili yaygın ve yanlış bir algıyı düzeltmek istiyorum.İnsanlar ancak tenlerinde bir ıslaklık oluştuğu zaman terledim derler.
Halbuki vücudumuz devamlı terle havaya su atmaktadır.
Bu oturan kişilerde saate 100 gram seviyesinde iken
hızlı yürüyen kişilerde saate 250 gr seviyesindedir.
Koşucularda saate 500 gr a kadar çıkabilir.
Bu su tenimizden buharlaşır hiç bir iz,ıslaklık bırakmadan buharlaşır gider.Ancak aşırı terlersek yada dış hava nemi yüksekse
buharlaşamayan ter tenimizde gözükmeye başlar ve bizde ancak o zaman terledim deriz.
11-Sonuç olarak hiç terleme hissetmiyorsak ta ,eğer dış havada yürüyorsak yaklaşık saatte 250 gram suyu (ki 4 saate bir litre eder) terleme olarak kaybettiğimiz için bu suyu mutlaka yerine koymamız gerek.Aksi takdirde ısı kazancıyla mücadele eden vücudumuz birde su kaybıyla uğraşmaya başlayacaktır.Kan koyulaşmaya başlayacak ,beyne yeteri kadar kan gitmeyecek ,kalbimiz yorulacaktır.
Bu bir litre suyuda ,saate bir bardak olarak içmekte fayda var.Bir litre suyu bir kerede içerseniz 10 dakika sonra tuvalet aramaya başlarsınız içtiğiniz suda boşa gider.
Toparlarsak sıcakla mücadele için
AÇIK RENK ŞAPKA
AÇIK RENK GİYSİ
YETERLİ SU İÇMEK
GÖLGEDE OLSA KOYU RENKLİ TENTE ŞEMŞİYE ALTINDA OTURMAMAK
yada hiç dışarı çıkmamak olarak sıralayayım.