Bir senedir bütün dünya pandemi ile boğuşuyor.2020 başında başlayıp bahar aylarında hasta sayıları iyice artınca alınan kapatma ve karantinalarla rakkamlar oldukça aşağı çekildi ,hatta bazı ülkelerde sıfırlandı.Ama sonra alttan gelen baskıya hiçbir hükümet dayanamadı ve seyahatlere ,ulaşımda ve konaklamada belirli önlemlerle izin verildi. Ancak herkes kendini kandırdı.Baskı derken hem turizmde hizmet sunan konaklama tesisleri ,yiyecek sektörü ve ulaşım sektörü bir ayağını oluştururken ,baskının ikinci ayağı her sene yurtdışı yada yurtiçi tatile çıkan insanlar oluşturdu.Örneğin Almanya bile bu baskıya direnemeyip ülkemizde üç şehir için seyahat izni verdi.Sanki buraya gelen turistin nereye gittiğini denetleyebilecek gibi.
Yada komşumuz İngilterenin belirli şehirlerinden seyahate izin verdi.İzin olmayan şehirlerden geleceklerde bindi trene ,o izinli şehre gitti ,ordan uçağa bindi .Bunun böyle olacağını bilmeme imkanları varmıydı.?
Yada komşumuz sınırda seçmece test yaptı ama sonucu 48 saat sonra bildirdi.O zamana kadar sınırdan giren turist ülkede onlarca yer ziyaret etti.Herkese bulaştırdı.
Konaklama Önlemleri
Oteller bakanlığın aldığı önlemleri uyguladılar ve sertifika aldılar.Bu sertifikaya güvenip otellerine gitmemizi istediler.Önlemler genellikle hijyen önlemleri ve hiçbir işe yaramayacak önlemler.
Örneğin kapıda ateş ölçme.Herkes biliyorki hastaların en az %25 i asemptomik,yani hiçbir belirti göstermiyor.Belirti gösterenlerin bir kısmındada ateş yükselmesi yok yada ateş düşürücü alıp ateşini düşürmüş.Yani bugüne kadar milyonlarca kişi avm girişlerinde ateş kontrolundan geçti.Bir covid hastası bile tespit edilebildiğini duymadık.
Diğer tüm önlemlerle ilgili olarak şunu yazacağım.Bu hastalık binalardan bulaşmıyor ,insandan insana bulaşıyor.Ayrıca yaygın inanışın aksine hastanın bulaştırması için öksürmesi ,hapşırması gerekmiyor.Normal konuşma bulaş için yeterli.Otellerde personel maske takıyor ama konuk için bu mecburiyet yok.Restorantta mecburen herkes maskesiz.Bir arkanızda yemek yiyen hasta ise size bulaşması olası.
Ortak tuvaleti kullanıyorsunuz.Ortak asansör kullanıyorsunuz.Bunlarda sizden önce kullanan hasta ise gene size bulaşması olası.Plajda insanlar mesafeli ama kafeteryada üstüste ve kimsede mecburen maske yok.
Gelelim ulaşıma.Almanyadan kalkıp Antalyaya gelecek turisti düşünelim.Havaalanına gitmek için önce metroyu kullanacak,Sonra havalanında bilet check in kuyruğuna girecek .Maskeli ve mesafeli ama kapalı ortamda bir saat bekleyecek ,herkesin kullandığı tuvaletlere gidecek ,acıkırsa kafeye gidecek mecburen maskeler çıkack. sonra uçakta üst üste 2 saat seyahat edecek.Uçaktan indikten sonra gene pasaport kuyrukları ve otele kadar otobüsle gidecek.Bu aşamaların hepsi risk.
Ne yapılmalıydı derseniz şu anda yapılan yapılmalıydı.Yani seyahetten önce alınacak testle covid olmadığının belgesi.Bu test her hastayı yakalamıyor ama büyük oranda hastaları ayıklardı.Ne yazıkki hiç bir ülke turist kaçırmayalım diye bu testi mecbur tutmadı ve yaz sonunda hem turistlerin gittiği ülkelerde hem de döndükleri ülkelerde hasta sayısı ve kayıplar patladı.
Oteller sertfika alıyor ama bu sertifikada personelin test mecburiyeti yok.Personel ne şartlarda yatacak bu konu ile ilgili bir madde yok. Ayrıca personel otelde maskeli ama otellerin personel yatakhaneleri gayet sıkışık ve yatarken maske takma olanağı yok.
Örnek olarak iki komşu ülkeyi vereyim.
Görüldüğü gibi yazın başında sıfırlanmış olan hasta sayısı temmuz ortalarında turizmin açılmasıyla nasıl artıyor açıkca gözüküyor.